Skip to content

E-Ticarete Nasıl Başlanır: 2020 Kapsamlı Rehber

E-Ticarete Nasıl Başlanır: 2020 Kapsamlı Rehber

Covid-19 süreci her ne kadar sancılı geçse de e-ticaretin varlığı bu dönemde anlam kazanmaya başladı. Dolayısıyla e-ticarete nasıl başlanır sorusunun cevabı ile harekete geçmek büyük veya küçük her işletme için ivme kazandı. Müşterileriniz ile her an iletişimde olmak ve onlara ürün ya da hizmet verebilmek gerçekten büyük bir haz.

 

Birçoğunuzun e-ticaret tanımına hakim olduğundan eminiz. Yine de kısaca “e-ticaret nedir?” sorusunu cevaplamakta fayda var diye düşünüyoruz. Ürün ya da hizmetinizin tanıtımını kolayca yapabileceğiniz ve büyük kitlelere ulaşıp kazancınızı artıracağınız alana e-ticaret denir. Geçmişi çok uzaklara dayanmayan elektronik ticaret sektörü, var olduğu günden bu yana hızla gelişti. 

 

E-ticaret, ürün ya da hizmetlerinizin daha ulaşılabilir ve görünür olması için doğru kurgulandığında çok karlı bir iş modeli olarak karşımıza çıkmaktadır. Fiziksel mağazalar her ne kadar önemini sürdürse de e-ticarette sanal mağaza diyebileceğimiz alanda daha kazançlı çıkacağınızdan emin olabilirsiniz. Elbette doğru adımları atıp profesyonel bir ekiple çalışmak da faydalı olacaktır.

 

Corona virüsünün sebep olduğu pandemi süreci ile beraber kullanıcı davranışları gelenekselden dijitale doğru yöneldi. Daha önce online alışveriş alışkanlığı olmayanlar ya da az olanlar alışkanlıklarını değiştirmeye başladı. 

 

Araştırmalar gösteriyor ki kullanıcıların birçoğu bu alışkanlığını pandemi sürecinden sonra da devam ettirecek. Tüm bu araştırmalar ve sonuçları, e-ticaretin daha hızlı bir büyümeye sahip olacağını gösteriyor.

E-Ticaret İş Modelleri Nelerdir?

E-ticarete başlamadan önce hangi e-ticaret iş modelinde çalışacağınıza karar vermelisiniz. Birden fazla e-ticaret iş kolu vardır. Kısaca e-ticaret iş modellerinden bahsedelim.

 

  • B2B (Business to Business): İşletmeden işletmeye yapılan satış modeline B2B denmektedir. Ürün satışı doğrudan son kullanıcıya sunulmaz. 

 

  • B2C (Business to Consumer): B2C iş modeli işletmeden son kullanıcıya yapılan satışı temsil etmektedir. Son kullanıcı markanın online mağazasını ziyaret ederek ürün ya da hizmet satın alır. 

 

  • C2B (Consumer to Business): B2C iş modelinin tam tersi olan bu iş modelinde tüketici firmaya gitmektedir. Daha çok freelance çalışmalar bu iş modeline örnek olarak verilebilir. 

 

  • C2C (Consumer to Consumer): Tüketiciden tüketiciye satışın gerçekleştiği e-ticaret iş modeli ise C2C olarak adlandırılmaktadır. Zamanla adını duyuran Dolap uygulaması tamamen C2C şeklinde çalışmaktadır. Letgo da bu örneklerden bir tanesidir. Tüketici kullanmadığı ürünleri bir başka tüketiciye satmaktadır. 

 

  • C2G (Customer to Goverment): Tüketici ile devlet arasında satışın sağlandığı bu iş modeli genellikle sağlık işlemleri, pasaport ve ehliyet başvuruları, sosyal güvenlik primleri, vergi ödemeleri gibi uygulamalara odaklıdır. 

 

  • G2G (Goverment to Goverment): Devletler arası gerçekleştirilen ticaret sistemine verilen isimdir. Bu ticarette devletler birbirlerine ürün ve hizmet sunmaktadır.

 

  • B2E (Business to Enterprise): Kurum içinde şirket ile çalışan arasında gerçekleşen ticaret modelidir. Şirket içerisinde gerçekleştirilen tüm işler e-iş ortamına aktarılır.

 

  • B2G (Business to Goverment): İşletme ve devlet arasında gerçekleşen ticari iş modelidir. Vergi ödemelerini bu iş modeline örnek olarak verebiliriz. Devlet online olarak ihale açar ve işletmeler de bu ihaleye katılır. İhaleyi kazanan şirket devlete ürün ya da hizmet sağlar. 

 

E-Ticaret Sitesi Nasıl Kurulur?

Eğer bu işe baş koyduysanız elbette bir web sitesine ihtiyacınız olacak. Nihayetinde müşterilerinizin sizi ziyaret etmesi için bir mağazanız olması gerekir. 

 

İşe sizi doğru yansıtan bir alan adı(domain) bularak başlayabilirsiniz. Alan adınız sizin mağaza adınız yani internet ortamında sizi temsil eden isimdir. Bu konuda titiz olmanız gerekir. Örnek verecek olursak Webolizma’nın alan adı webolizma.com‘dur.

 

Domain Alırken Nelere Dikkat Edilmeli?

Domain (alan adı) alırken dikkat etmeniz gerekenleri daha açıklayıcı şekilde anlatmamız gerekirse:

 

  • Her şeyden önce alan adınız akılda kalıcı ve kısa olmalıdır. Böylece potansiyel müşterilerinizin sitenizi hatırlamasını kolaylaştırmış olursunuz.

 

  • Sektörünüz ile alakalı bir alan adı seçmeniz de son derece önemli. Alakasız alan adları markalaşmanızı zorlaştırabilir.

 

  • Alan adınızda sayı kullanımında dikkatli olun! Sayı içeren marka isimleri kafa karışıklığına yol açabilir. Aynı zamanda kullanıcı alan adınızı yazarken sayıları kullanmakta zorluk çekebilir ya da akılda kalması güçlük yaratabilir. 

 

  • Alan adınızda tire gibi semboller kullanmaktan uzak durmanızda fayda var. Kullanmak durumunda kaldığınızdaysa birden fazla tire kullanımı sitenizin spam olarak algılanması olası olacaktır.

 

  • Alan adınıza karar verme sürecinde mutlaka o alan adının daha önce kullanılıp kullanılmadığını araştırmanız gerekmektedir. Karar verdiğiniz alan adının kullanım amacını ve varsa indekslenmiş sayfalarını analiz edin. Daha önce kötü amaçlar için kullanılmış ve Google tarafından kara listeye alınmış alan adları size daha sonra büyük sorunlar yaşatacaktır. 

 

Bu konuda yardım alabileceğiniz birçok Whois sorgulama sitesi mevcut. Alan adınızın ne zaman kaydedildiğini, kayıt süresinin ne zaman sona ereceğini, hosting firmasının adı gibi daha pek çok bilgiye ulaşabilirsiniz. 

 

Alan adınız daha önce kullanılmışsa nasıl bir sitede kullanıldığını Wayback Machine aracıyla görüntüleyebilirsiniz. 

 

  • Tercih ettiğiniz alan adının daha önce aldığı geri bağlantıları(backlink) da kontrol etmenizde fayda var. Web siteniz için zararlı olabilecek geri bağlantılar alan adı otoritenizi sarsmaktadır. Kısaca Google gibi arama motorlarında sıralandığı pozisyonları olumsuz etkileyecektir.

 

  • Alan adı ararken DomainScope, NameMesh, Instant Domain Search gibi araçlar işinizi kolaylaştırabilir. Alan adınızda olmasını istediğiniz kelimeleri yazarak öneriler alabilirsiniz. 

 

Alan adınız tamam, şimdi sıra marka tescilinde. Marka adınızı tescil ettirirken aynı zamanda web site uzantılı halini de tescil ettirmeniz mümkün. Marka tescili yaptırmadığınız takdirde karşılacağınız riskler şöyledir:

 

  • Markanız başka birisi tarafından taklit edilebilir ve bu durumda hiçbir hak iddia edemeyebilirsiniz.

 

  • Markanız günden güne değer kazanıp ses getirmeye başladığında kötü niyetli kişiler tarafından marka tescili yapılır ve marka kimliğiniz elinizden alınabilir.

 

  • Sizden önce başka birisi markayı tescil ettirmiş olabilir. Asıl marka sahibi sizi taklit nedeniyle dava edebilir. Dava mahkemeye taşındığı takdirde ağır para cezası dahil hapis cezası dahi alabilirsiniz.

 

E-Ticaret Yazılımında Dikkat Edilmesi Gerekenler

E-Ticaret Yazılımında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Şirketiniz bünyesinde bir yazılım uzmanınız varsa sorunlar daha hızlı ve kolay çözülebilir. Eğer bir yazılım uzmanınız yoksa bu konuda deneyimli şirketlerden destek alabilirsiniz. Yazılım tarafı çok fazla dikkat isteyen bir alan. Aynı zamanda yazılım uzmanının çözüm odaklı ve proaktif olmalıdır. Dikkat etmeniz gereken başlıca maddeleri sıralayacak olursak:

 

  • HTML site haritası oluşturarak sitenizdeki gezinmeleri daha kolay hale getirebilirsiniz. Böylelikle kullanıcı deneyimini geliştirmiş olursunuz.

 

  • Sitenizde kullandığınız görselleri mutlaka optimize etmelisiniz. Sonuçta hemen çıkma oranı düşecek, site hızı ve performansı iyileşecektir. 

 

  • Sitenizin hızlı olması demek kullanıcıyı kaybetme ihtimalinizi düşürmeniz demektir. Bunun için GTMetrix ve Pingdom gibi araçları kullanabilirsiniz.

 

  • Temiz bir kodlama yapısına sahip olarak sitenizde oluşacak herhangi bir hatanın önüne geçebilirsiniz.

 

  • Site hızı önemli olduğu kadar kullanıcı deneyimine hitap eden tasarım da oldukça önemlidir. Menü yerleşimi, reklam pencereleri, slider ve bannerlar kullanıcıyı yormayacak ve engel olmayacak şekilde yerleştirilmiş olmalı.

 

Özel E-Ticaret Yazılımı

Başka bir seçenek olarak kendi özel yazılımızı da yaptırabilirsiniz. Eğer hedefiniz daha büyük yatırımlar ise kesinlikle en doğru tercih özel yazılım olacaktır. Özel yazılıma kesinlikle karar verdiyseniz mutlaka danışmanlık almanız gerekecek. Çünkü bu süreç binlerce detaya sahiptir. Bunları zaten tek başınıza yapmanız mümkün değil. Ciddi manada dikkat ve vakit gerektiriyor. Bu sürecin biraz maliyetli olacağını da aklınızdan çıkarmayın zira sık sık ar-ge çalışması yapılacak.

 

Ücretli E-Ticaret Yazılımı

Ücretli e-ticaret yazılımı kullanmanız da seçenekler arasında. Bu seçeneğin ise 2 farklı yolu var: Ücretsiz bir yazılımın ücretli versiyonunu alabilir ya da ortak kullanım sağlayan e-ticaret sistemlerini de kullanabilirsiniz. Eğer ücretsiz yazılımın ücretli versiyonunu satın alırsanız önemli eklentilerle beraber teknik desteğe de sahip olabilirsiniz. Ortak kullanımlı ücretli yazılımlar ise birçok entegrasyon seçeneklerini otomatik olarak kullanıma sunabiliyor. Elbette burada da bazı olumsuzluklar baş gösteriyor. Birbirine benzeyen web siteler olması, gelişime açık olmaması ve kiralama yaptığınız için sürekli ödeme yapmanız bu olumsuzluklardan birkaçı.

 

Şimdi başka bir terim olan “hosting”ten bahsedelim. Web sunucusu olarak açıklayabileceğimiz hosting; web sitenizin hızlı, güvenilir ve yüksek erişilebilirlik seviyesinde olmasına olanak tanır. Yavaş, güvensiz ve erişilemeyen bir web sitesi ziyaretçilerinizi sizden buz gibi soğutabilir. Hosting seçiminde mutlaka titiz olmalısınız.

 

Ücretsiz E-Ticaret Sitesi Kurma

Akıllarda çoğu zaman şöyle bir soru yer alıyor: “Ücretsiz e-ticaret sitesi kurulur mu?”. Aslında bunun cevabı hem evet hem de hayır. Evet cevabını verecek olursak OpenCart gibi açık kaynak kodlu ücretsiz hizmetleri tercih edebilirsiniz. Bunu da ancak bünyenizde iyi bir yazılım uzmanınız varsa kullanabilirsiniz. Bu soruyu hayır olarak cevaplarsek nedeni domain, marka tescil ve sonraki işlemler için harcamanız gereken zorunlu ödemelerdir.

 

Ücretsiz E-Ticaret Sitesi Kullanmanın Dezavantajları

  • Bilmeniz gerekenlerden birisi de aslında bu açı kaynak kodlu ücretsiz hizmetleri ileride sizin başınıza çok fazla sorun çıkarabileceğidir.

 

  • Öncelikle her yerde dağıtılan bir yazılım olduğu için pek güvenilir değildir. Herhangi bir saldırı durumunda muhatap olacağınız bir yetkili bulamazsınız. 

 

  • Her entegrasyon için ayrı ayrı ödeme yapmanız gerek ve maalesef bu entegrasyon sürecinde de iletişime geçeceğiniz bir yetkiliye ulaşmanız pek mümkün olmayabilir.

 

  • Ücretsiz yazılımlara periyodik olarak güncelleme gelmektedir. Bu güncellemeler sonrasında yaşayacağınız sorunlara hazırlıklı olun. Güncelleme yapmanız mecburidir. Fakat hem bu güncelleme için hem de güncelleme sonrası karşılaşacağınız sorunlar için ücret ödeyerek dışarıdan destek almanız gerekebilir. 

 

Güncelleme sonrasında bu gibi sorunların üstesinden gelmek istiyorsanız sitenin bir yedeğini almanız en doğru hamle olacaktır. Altyapınızın tamamen ya da kısmen bozulması durumunda güncelleme öncesi haline dönmeniz çoğu zaman hayati bir önem taşımaktadır.

 

  • E-ticaret yazılımının tamamen sizin yönetiminizde olması tüm geliştirme süreçlerini sizin halletmeniz anlamına gelmektedir. Yazılım alanı da birçok dala sahip. Yani sizin bir yazılım uzmanına, tasarım uzmanına ve front-end developer’a ihtiyacınız olacak. 

 

  • Mevcutta sunucunuz yoksa kaliteli bir sunucu kiralamanız gerekecek. Kaliteli sunucuya sahip olmanın önemi ise veri akışının güvenli, istikrarlı ve kesintisiz bir şekilde sağlamasıdır. Fiziksel bir cihazdan daha fazlası olan sunucuları kullanmak için de özel yazılımlara sahip olmak gerekmektedir. 

Günümüzde sunucu kiraları aylık 250 TL’den başlamaktadır. Aynı zamanda bu sunucuların kullanılıp yönetilmesi için de alanında uzman birine ihtiyacınız olacaktır.

 

E-Ticaretin Avantajları Nelerdir?

Fiziksel mağaza ve sanal mağazayı karşılaştıralım. Öncelikle fiziksel mağazanız ulaşılabilir olmalı. Bu yüzden kalabalık caddeleri tercih etmek isteyebilirsiniz. Kira maliyeti büyük bir külfet olacaktır ve ürünlerinizi sergilemeniz amacıyla nispeten geniş bir mağaza tercih etmeniz gerekecektir. Mağazanızın iç yapısı da göze hitap eden ve müşterilerin ilgisini çeken yapıda olmalı. Bunun için mağaza içi dizaynı da maliyetinizi epey yükseltecektir. 

 

Bir başka masrafınız da personel ödemeleridir. Mağazanızın içerisinde müşterilerinizi karşılayacak veya kasa ile ilgilenecek birden fazla personele ihtiyaç duyacaksınız. Fakat online mağazanızda müşterilerinizle ilgilenmesi ya da kasaya bakması için bir personel ihtiyacınız olmayacak.

 

Birçok sektörün fiziksel mağazası 7/24 açık olmaya müsait değildir. Örneğin bir tesktil ya da bijuteri mağazası iseniz belli saatlerde müşterilerinize hizmet verebilirsiniz. Ayrıca mağazanızın sürekli hizmet vermesi demek, giderlerinizin artması anlamına gelmektedir. Mağazanızın açık olduğu her fazladan zaman aynı zamanda elektrik, su ve internet gibi giderlerin artması demek. Sanal mağazanız ise haftanın her günü ve saati açık olacaktır. Böylelikle müşterileriniz ile her an iletişimde olabilecek ve isteklerini karşılayabileceksiniz.  Aynı zamanda sanal mağazanızın açık olduğu anlarda fazladan bir ödeme yapmak zorunda değilsiniz. 

 

Yazımızın ilk kısımlarında da bahsettiğimiz gibi elbette sanal mağazanız için de birtakım harcamalar yapacaksınız. Fakat burada önemli olan sanal mağazanız için yapacağınız harcama ile fiziksel mağazanız için yapacağınız harcamayı kıyaslarsak sanal mağazanıza harcamalarınız daha az maliyetli olacaktır. 

 

Mağazanızı gezmeye pek vakti olmayan ziyaretçileriniz o değerli parçanızı görmeyebilir. Halbuki çok satacağı konusunda emindiniz. Mağazanızda gezinirken o ürün gözden kaçmış olabilir. Bir diğer ihtimal ise müşterinizin mağazada uzun uzun gezip istediğini bulmaya ayıracak vakti olmamasıdır. Karar verme aşamasında beden, renk, model ve daha birçok opsiyon var. Bu durumda fiziksel mağazada gözden kaçacak tüm ürünleri kullanıcılarınıza kolaylıkla sunabileceksiniz. 

 

Sanal mağazanızda sınırsız ürün sergileyebilirsiniz. Filtreleme özellikleri ile de ziyaretçinizin ne istediğini ona kolayca sunabilirsiniz. Sonuç olarak ziyaretçinizin istediği ürüne ulaşması e-ticaret sayesinde çok daha kolay olacaktır. 

 

Sanal mağazanız sayesinde ürünleriniz hakkında detaylı bilgiler vermeniz de mümkündür. Ürün açıklamaları kısmında ürünün kumaş türünden, boyutundan, bedeninden, numarasından ve daha birçok özelliğinden bahsedebilirsiniz. Fiziksel mağazanıza gelen bir kişinin bunları tek tek sorması mümkün olmayabilir. Sanal mağazanızda en küçük ayrıntısına kadar ziyaretçinizi aydınlatabilirsiniz.

 

Avantajları çok fazla olan e-ticaretin faydalarını özetleyecek olursak:

  • 7/24 açık bir mağaza olacağınız için her an satış yapabilir ve müşterilerinize ulaşabilirsiniz.

 

  • Alan sınırı olmadığından ürünlerinizi istediğiniz gibi sergileyebilirsiniz.

 

  • Ziyaretçi birçok ürünle karşılaşıp bunları kıyaslayabilir.

 

  • Aracı çok az olduğu için fiyatlar fiziksel mağazalara göre nispeten daha uygundur.

 

  • Fiziksel mağazada ortaya çıkan maliyetlerin birçoğu sanal mağazanızda olmayacaktır.

 

  • Sadece bulunduğunuz bölge ile sınırlı kalmayıp ülke ve hatta ülke dışındaki kitlelerinize ulaşabilirsiniz.

 

  • Kullanıcı gezip görme gibi zaman kaybedeceği durumlarda e-ticarete başvurur. Bu durum alışverişi kolay hale getirir.

 

  • Stok yapmaksızın ürün satışı yapabilirsiniz.

 

Peki E-Ticaretin Dezavantajları Yok Mu? 

E-ticaretin fiziksel mağazalara göre birçok avantajı olduğundan bahsettik. Bunun yanı sıra dezavantajları olduğunu da söylemek gerekir. Dilerseniz bu dezavantajların başlıcalarından kısaca bahsedelim.

 

  • Her şeyden önce müşterileriniz ile yüz yüze görüşme ihtimaliniz yok. Yüz yüze iletişimin ticarette ne kadar etkili olduğunu bir çoğunuz biliyorsunuz.

 

  • Henüz online alışveriş yapmamış ya da daha önce yaptığı online alışverişte olumsuz bir deneyim yaşamış olanlar e-ticaret alışverişine soğuk bakacaktır. Daha önce hiç online alışveriş yapmamış olan kitlenin büyük bir kısmı ise alacağı ürünü birebir görmek isteyenlerden oluşmaktadır. Ürüne temas etmeden veya görmeden o ürünü almaya sıcak bakmayacaklardır. 

 

  • Ürünü görüp beğenerek anında sahip olmak isteyen bir kitle de var. Fakat bildiğiniz üzere e-ticarette bir lojistik süreci var. Ne kadar hızlı teslimat yapacak olursanız olun süreç bellidir. Bu kitleyi de ikna etmeniz gerekecek.

 

  • Kapıda ödeme seçeneği ziyaretçiniz için oldukça önemli bir ödeme yöntemidir. Kimi kullanıcı kapıda ödeme seçeneği olmadığında alışverişten vazgeçmektedir. Bu ödeme yöntemi her ne kadar kullanıcı için avantajlı olsa da satıcı için bazı dezavantajlar yaratmaktadır. Kullanıcı sipariş verdikten sonra üründen vazgeçebilir, iptal takibi yapılması güçlük yaratabilir, ürün çeşitli nedenlerle teslim edilemediği için ürün geri gelebilir. Bu da fazladan lojistik maliyeti anlamına gelmektedir.

 

  • Kimisi de güvenlik konusunda şüphe edecektir. Bu web site güvenilir mi? Gelecek ürün beklediğim gibi mi? Kart ve adres bilgilerim dağıtılacak mı? Özellikle e-ticaret sitelerinin güvenli olup olmadığını anlama konusunda yeterli bilgiye sahip olmayanlar e-ticaret alışverişine sıcak bakmayacaklardır.

 

  • Bir de iade süreci var ki bu hepimizi tedirgin etmektedir. Ürün geldi ama istediğiniz gibi değil. Bu ürünü iade etme imkanınız olsa bile süreç insanı yoracaktır. Dolayısıyla bunu göze almayan kullanıcı alışverişten vazgeçecektir.

 

E-Ticaret Altyapısında Olması Gerekenler

Temel adımları attıysanız şimdi biraz daha ayrıntılı gereklilikleri inceleme vakti gelmiş demektir. E-ticaret sitenizi kurdunuz ama kurarken de hep kafanızda alt yapısında olması gerekenler vardı. Burada adımlarınızı her zamankinden daha dikkatli atmalısınız. Web sitenizin altyapısı her şeyden önemli. İster harika bir web sitesi tasarımına sahip olun ister akılda kalıcı bir marka ismi ve bambaşka ürünlere. Altyapınızda sorun varsa tüm bunların önemi bir anda kaybolup gider.

 

Ücretlendirme ve Ödeme Yöntemini Netleştirin 

Elbette bir sermayeniz var ve bu sermayeniz ile en verimli e-ticaret altyapı paketine sahip olmanız çok daha iyi olacaktır. Size sunulan paketin artı ve eksilerini değerlendirerek seçiminizi buna göre yapmalısınız. Kısacası fiyat performans değerlendirmesini iyi analiz etmelisiniz.

 

Fiyat ve paket içerikleri konuşulurken mutlaka ödeme yöntemini de sormayı unutmayın. Bazı altyapı paketlerinde üçüncü taraf ödeme çözümleri aracılığıyla (Payu, İpara, İyzico) ödeme yapma olanağı sunulmamaktadır. Bu da sepet adımında kullanıcının alışverişi yarıda bırakmasına neden olabilmektedir. Ödeme yönteminize tam olarak karar vererek mutlaka yazılım firması ile bu konuya açıklık getirmelisiniz.

 

Müşteri Hizmetleri Olanağı

E-ticaret yazılımında yardım almanız gereken noktalar olacaktır. Bu durumlarda her an size yardımcı olabilecek birine sahip olmak büyük bir avantajdır. Görüştüğünüz yazılım şirketinin müşteri hizmetleri olup olmadığını sormayı unutmayın. Müşteri hizmetleri varsa size yardımcı olabilecek temsilcilerin haftanın her günü ve saati ulaşılabilir olup olmadığını da netleştirmelisiniz. Temsilcilere nasıl ulaşabilirsiniz? Hangi seviyelerde destek alabilirsiniz? Bu desteğin maliyeti nedir? Tüm bu sorulara cevap aldıktan sonra kararınızı bu cevaplara göre değerlendirin.

 

Entegrasyonlara Dikkat

Web sitenizde sektörünüze ve ihtiyacınıza göre bazı eklentilere ve entegrasyonlara ihtiyaç duyabilirsiniz. Muhasebe eklentileri sizin için oldukça önemli olacaktır. E-posta pazarlama araçları ise müşterileriniz ile iletişim kurmanız adına olmazsa olmazdır. Ürünlerinizi müşterilerinize ulaştırabilmeniz için takip uygulamaları olması başlıca entegrasyon seçenekleriniz olacaktır. Dilerseniz bu entegrasyon türlerini daha ayrıntılı inceleyerek avantajlarından bahsedelim.

 

Pazar Yeri Entegrasyonu

E-ticaret sitenizin yanı sıra farklı pazar yerlerinde de var olmak isteyebilirsiniz. Bunun için pazar yeri entegrasyonu en doğru tercih olacaktır. Bu entegrasyonun size birçok avantajı vardır: 

 

  • Web sitenizden diğer pazar yerine kolay ürün aktarımı
  • Pazar yerinden gelen siparişlerin anında panele yansıması
  • Ürün bilgilerinin tekrar girilmesine gerek kalmadan bilgilerin direkt olarak aktarılması
  • Ürün ve fiyatlarının pazar yerinde anlık olarak güncellenebilmesi

 

Muhasebe Entegrasyonu

E-ticaret sitenizdeki stok, satış veya cari hesap gibi muhasebe alanı ile ilgili değişikliklerin muhasebe programına girişinin hızlı olması gerekmektedir. Dolayısıyla muhasebe entegrasyonuna ihtiyaç var demektir. Bu entegrasyon sayesinde hem takibi zor olan muhasebe işlerini pratik bir şekilde halletmiş olursunuz hem de zamandan tasarruf edersiniz. 

 

Ödeme Sistemi Entegrasyonu

Ödeme sistemi bir e-ticaret sitesinin bel kemiğidir. Dolayısıyla e-ticaret sitenizde mutlaka farklı ödeme yöntemleri entegrasyonu yapılmalı. Bu entegrasyon, bankalarla ayrı ayrı entegrasyon yaparak zaman kaybetmemenizi sağlar. Her birey kendine uygun banka ile çalışmayı tercih etmektedir. Böylelikle sitenize gelen kullanıcı hangi banka ile çalışıyor olursa olsun o kullanıcıya uygun ödeme seçeneğini sunmuş olursunuz.

 

Geliştirici Araç Entegrasyonu

E-ticaret siteleri için birçok geliştirici araç mevcuttur. Bu araçları sitenize entegre ettiğinizde birçok kazanç elde edebilirsiniz. Kullanıcılarınıza daha özel bir deneyim sunabilir, satış ya da trafiğinizi arttırabilirsiniz. Criteo, Google Analytics, Hotjar, Google Tag Manager, Insider bahsettiğimiz geliştirici araçlardan sadece birkaçıdır.

 

Kargo ve Lojistik Entegrasyonu

Bildiğiniz gibi günümüzde birçok kargo ve lojistik firması mevcut. E-ticaret sitenize bu kargo firmalarını entegre ederek kullanıcının isteğine sunabilirsiniz. Bu entegrasyonun avantajı ise yine tek tek uğraşmadan kolay bir şekilde kargo ve lojistik firmalarını bünyenize ekleyebilmenizdir. 

 

SEO Vazgeçilmezimiz

E-ticarete merak saldıysanız mutlaka SEO’yu duymuşsunuzdur. Yine de kısaca SEO’yu açıklamakta fayda var. Arama motoru optimizasyonu olarak da anılan SEO (Search Engine Optimization), sitenizin tüm arama motorlarında sıralama alması için yapılan çalışmalara verilen ismin kısaltmasıdır.

 

Yapılan SEO çalışmaları, arama motorlarında görünürlüğünüzü arttırır. Arama motorlarında sıralamanız yükselip görünür oldukça sitenizi ziyaret eden organik trafik de artacaktır. Yapılan reklam harcamalarının yanı sıra yalnızca vakit ayırıp doğru SEO çalışmalarını gerçekleştirdiğinizde sitenize daha kaliteli trafik çekebilirsiniz. Bu yüzden e-ticaret siteniz mutlaka SEO dostu olmalıdır.

 

Bir web sitesinin SEO dostu olup olmadığını nasıl anlarız? Birkaç noktaya dikkat ederek bunu anlayabilirsiniz. 

 

  • Blog ekleme özelliği olması
  • URL yapısının SEO dostu olması
  • Mobil uyumlu olması
  • Sayfa ve site açılış hızı
  • AMP
  • Benzersiz site başlık ve açıklamaları

 

Kullanıcı Deneyimi Önemsenmeli

UI/UX olarak da tabir edilen arayüz tasarımı, doğrudan kullanıcı deneyimi ile ilintili bir tasarım disiplinidir. Web sitenizi ziyarete gelen kullanıcıların daha rahat bir alışveriş deneyimine erişmesi için mutlaka UI/UX çalışmalarına önem vermelisiniz. Burada kullanıcının alışveriş alışkanlıklarını ve hareketlerini düzenli olarak analiz etmek gerekir. Sepet ikonu nerede olmalı? Ürün kategori ağacınız nasıl olmalı? Arayüzde kullanılacak renkleri seçerken nelere dikkat edilmeli? Bunlar gibi yüzlerce sorunun doğru analiz edilerek cevaplanması gerekmektedir.

 

E-ticaret altyapınızda kullanıcı deneyimini iyileştirecek UI/UX çalışmaları da yapılmış olması gerekmektedir. Elbette kullanıcı deneyimi dinamik bir alandır. Sürekli kullanıcının davranışlarını analiz edip buna göre iyileştirme yapılmalıdır. Alanında uzman UI/UX designer, tüm bu süreçten sorumlu olarak e-ticaret sitenizi daha iyi hale getirecektir.

 

Mobil Uyumluluk

E-ticaret altyapısı alacağınız zaman sormanız gereken en kritik sorulardan bir tanesi web sitenizin mobil uyumlu olup olmayacağıdır. Günümüzde birçok kullanıcı artık online alışverişini mobil üzerinden gerçekleştirmektedir. Web siteniz mobil uyumlu olmadığı takdirde büyük oranda kullanıcıyı kaybetmenize neden olacaktır. Her aygıt ve tarayıcıdan ziyaret edildiğinde web siteniz bu konuda sorunsuz çalışmalıdır. 

 

Güvenlik Gözden Kaçmamalı

E-ticaret siteniz güvenli olmazsa ziyaretçileriniz size şüpheyle bakacaktır. Kredi kartı bilgilerini mi çalacaksın, adresini 3. taraf alanlara mı dağıtacaksın ve daha birçok soru. 

Müşterilerinizi güvende hissettirip verilerinin korunacağı garantisini verirseniz işler daha kolay olacaktır. Bunun için ise HTTPS protokolüne uygun SSL sertifikası gerekli. Altyapınızın olmazsa olmazı desek abartmış olmayız.

Özetle e-ticaret sitenizin altyapısında bulunması ve dikkat etmeniz gerekenler bu maddeler diyebiliriz.

 

Hedef Kitle Analizi Nasıl Yapılır?

E-ticarete başlamadan önce hedef kitlenizi iyi belirlemeniz gerek. Eğer hedef kitlenizi doğru belirlerseniz web sitenizin tasarımını, ürün tercihlerinizi, satış kanallarınızı, iletişim dilinizi ve daha birçok faktörü bu hedef kitleye göre oluşturmanız daha sağlıklı olacaktır.

Kısaca hedef kitleyi açıklamamız gerekirse pazarlama mesajınıza cevap veren insan topluluğu diyebiliriz. 

 

Hedef kitle analizi yaparken dikkat etmeniz gerekenleri ise şu şekilde listeleyebiliriz:

  • Hedef kitlenizi belirlemeden önce ürün ya da hizmetinizi detaylı bir şekilde tanımlamalısınız. Elinizdeki ürün ya da hizmet gerçekten kime hitap ediyor? Kimler bu ürüne ihtiyaç duyuyor? Bu gibi sorular ayrıntılı bir şekilde cevaplanmalı.

 

  • Sunduğunuz ürün ya da hizmet hangi ihtiyaçları karşılıyor? Ürün ya da hizmetiniz hedef kitlenize ne gibi bir değer katacak? Bu soruları cevaplayarak hedef kitlenize hangi dilde yaklaşacağınız konusunda da fikir sahibi olabilirsiniz.

 

  • Hedef kitleniz nelerle ilgileniyor? Hangi siteleri takip ediyor? Hangi sosyal platformları kullanıyor? Bu soruların cevapları hedef kitlenizi doğru bir şekilde analiz etmenizi sağlayacak.

 

  • Rakipleriniz farklı platformlarda ne tür faaliyetler yürütüyor? Sizinle benzer olan hedef kitlelerine nasıl yaklaşıyorlar? Buradan çıkaracağınız sonuçlar ile farklı bir eksikliği karşılayabilir ya da bambaşka bir iletişim dili kullanabilirsiniz. Ayrıca rakibiniz her konuda hedef kitlesi için başarılı olmamış olabilir. Bu eksikliği bulup reklam stratejiler igeliştrebilirsiniz.

 

  • Hedef kitlenizi genel çerçevede belirledikten sonra demografik ve psikografik analizlerini de yapmalısınız. Tüm bu bilgilerle beraber hedef kitleniz açıkça ortaya çıkacaktır.

 

Satış Kanallarınızı Belirleyin

E-ticaret alanında kullanabileceğiniz birçok pazarlama kanalı mevcut. Burada önemli olan hangi kanalda ne kadar doğru strateji sergilediğinizdir. Şimdi pazarlama kanallarına kısaca göz atalım:

  1. Facebook Reklamları: Kullanıcıların demografik bilgilerini ve ilgi alanları gibi bilgileri kayıt altına alan Facebook, hedef kitlenize ulaşmak konusunda sizlere büyük bir imkan sağlar. Doğru hedefleme ve strateji ile ulaşmak istediğiniz hedef kitlenize Facebook reklamları aracılığıyla kolayca ulaşabilirsiniz. 
  2. Instagram Reklamları: Yaklaşık olarak 800 milyon kullanıcıya sahip olan Instagram aracılığıyla ürün ya da hizmetinizi en etkili biçimde hedef kitlenize sunabilirsiniz. Özellikle görsel ve video odaklı olan Instagram, önemli bir dijital pazarlama kanalı haline geldi. Gün içerisinde insanların sosyal medyayı sıklıkla kullandığını düşünecek olursak Instagram reklamlarınız için kusursuz bir mecra diyebiliriz.
  3. E-posta Reklamcılığı: Mailing olarak da anılan e-posta reklamcılığı, doğru stratejiler kullanıldığında oldukça etkilidir. Sitenizi ziyaret eden insanların birçoğu bilinçli olarak sizden haber almayı onaylarlar. Bu durumda kampanyalarınızdan ve tanıtımlarınızdan e-posta reklamcılığında bahsedebilirsiniz. 
  4. Google Ads: Google aracılığı ile ne sıklıkla arama yapıyorsunuz? Kendinizi düşündüğünüzde dahi ne kadar çok arama yaptığınızı göreceksiniz. Bunu dünya geneline yaydığınızda sonuçlar inanılmaz! Böyle bir durumda Google Ads aracılığı ile yapacağınız reklamların size getirisi oldukça yüksek olacaktır. Arama motoru sonuç sayfasında (SERP) görünür olmanızın kazancı sizi tatmin edecektir. Tabii doğru stratejiler sayesinde. 

 

Bu saydıklarımız elbette e-ticaret satış kanallarından sadece birkaçı. Birçok sosyal medya platformunu ve içerik pazarlamasını düşünecek olursak e-ticarette kullanabileceğiniz birçok satış pazarlama kanalı mevcut. Önemli olan her birini doğru stratejiler aracılığı ile kullanmak.

 

E-Ticaret Teşvik Ödemeleri

Dijital ticaret sektörü herkese kazandıran ve son derece karlı bir sektör olarak karşımıza çıkıyor. Bu bakımdan hem devlet hem de bazı özel kurumlar bu konuda girişimcileri destekliyor. Bu desteklere birkaç örnek verebiliriz.

 

  • Ticaret Bakanlığı Desteği: Bu destek daha çok ihracata teşvik amaçlı verilen bir destektir. Konu ile ilgili detaylı bilgiye Ticaret Bakanlığı web sitesi aracılığı ile ulaşabilirsiniz. 

 

  • KOSGEB: Küçük ve orta ölçekli işletmeleri hedef alan KOSGEB desteği, e-ticarete başlamak isteyenlere 470 bin TL’ye kadar destek vermekte. Konu ile ilgili ayrıntılı bilgilere ise KOSGEB web sitesinden ulaşabilirsiniz. 

 

  • TÜBİTAK: E-ticaret girişimlerini destekleyen TÜBİTAK, 100 bin TL’ye kadar hibe vermekte. Daha ayrıntılı bilgi için TÜBİTAK web sitesini ziyaret ediniz. 

 

E-Ticaret Danışmanlığı Almalı Mıyım? 

E-ticarete başlangıçta kendi imkanlarınız ile başlamak isteyebilirsiniz. Web yazılımlarından anlayan biriyseniz ya da çevrenizde bu konuda bilgi sahibi bir tanıdığınız varsa işleri bir süre bu şekilde yürütebilirsiniz. Daha fazla büyümek ve daha doğru adımlar atmak içinse mutlaka profesyonellerden destek almanız gerekmekte. 

 

Basit bir örnek verelim: Siz gitar çalmayı çok istiyorsunuz, çevrenizde gitarı çok seven ve saz çalmayı iyi bilen biri var. Bu kişiden yeterli desteği alamayacağınız gibi püf noktalarla ilgili de sınırlı bilgiler alırsınız. Fakat bir gitar eğitmeni size enstrümanın tüm inceliklerini öğretecektir. Gitar çalma konusunda gelişmeniz ilk seçenekte yıllarınızı alabilir. Oysa bir gitar eğitmeni ile çalıştığınız zaman birkaç ayda gitar konusunda iyi bir noktaya gelebilirsiniz.

 

Özetle bunu e-ticaret danışmanlığı açısından ele aldığımızda kurulum ve entegrasyon sürecinizde doğru ya da yanlış adımlar atmanız olası. Doğru adımlarınız size kazanç getireceği gibi yanlış olanlar ise hem markalaşmanızda hem de kârlılığınız noktasında sizi geriye götürecektir. Sabır gerektiren bu süreçte tecrübeli bir ekiple çalışmak, kaybedeceğiniz zamana ve gelire kıyasla daha mantıklı bir hamle olacaktır.

 

E-Ticaret Danışmanlık Ücretleri

E-ticaret danışmanlığı veren her firmanın kendi standartlarına göre sunduğu hizmetler vardır. Kimi paket halinde hizmet verirken kimi daha özelleştirilmiş hizmet sunmaya odaklanır. Ekibin kalifiye olması, çalışma saatleri, marka değeri gibi etmenler de e-ticaret danışmanlık ücretlerini etkileyen faktörler arasındadır.

 

Tüm bu faktörlere baktığımızda e-ticaret danışmanlık ücretlerinin dinamik olduğunu söyleyebiliriz. Bu hem danışmanlık veren firmanın yeteneklerine ve tecrübesine hem de danışmanlık isteyen markanın mevcut durumuna veya sektörüne bağlı olarak değişiklik gösterir. 

 

Bu konuya da şöyle bir örnek verebiliriz: Saç ektirmek için bir doktora gideceksiniz. Telefonda görüşürken ısrarla fiyat soruyorsunuz. Elbette size net bir cevap verilmeyecektir. İnternette araştırıp birkaç cevap bulmuş olsanız da sizin saç kökünüz, cinsiyetiniz, ekim yapılacak alan tamamen fiyatı etkilemektedir.

 

Webolizma İle E-ticarete Başlayın

Hizmet bir mal değildir. Bu yüzden net bir maliyeti yoktur. E-ticaret danışmanlığı bir hizmettir ve sizi iyi analiz edip ortaya bir hizmet ve buna karşılık bir bedel çıkarılır. 

 

Webolizma, içinde farklı departmanları bulunduran dijital reklam ajansıdır. Dolayısıyla her bir departmanda alanında uzman kişiler görev almaktadır. 

 

Alanında deneyimli ve daima gelişmeleri takip eden ekibimiz ile ihtiyaçlarınızı hep beraber gözlemleyelim. Bize hemen ulaşın.