Skip to content

Hemen Çıkma Oranı Hakkında Bilmedikleriniz

Hemen Çıkma Oranı Hakkında Bilmedikleriniz

Sitenizin hemen çıkma oranının yüksek olduğunu kabul etmek, belki de çocuğunuzun okul bahçesindeki en güzel çocuk olmadığını kabul etmek gibidir.

Yani oldukça zor. Sonuçta, web sitenizi çok seviyorsunuz, öyleyse neden herkes sevmiyor?

Aslında daha önce hemen çıkma oranıyla ilgili sizinle şu yazıyı paylaşmıştım: Hemen Çıkma Oranı Nedir ve Nasıl Azaltılır? Şimdi yeni gelişmelerle buradayım!

İyi Hemen Çıkma Oranı Nedir?

Yüksek hemen çıkma oranı, en yaygın dönüşüm katillerinden biridir. Kullanıcılarınızın çoğu web sitenizi ilk sayfada terk ediyorsa, onları abonelere veya müşterilere dönüştürme şansınız yoktur.

Hemen çıkma oranı, web sitenize gelen ve ikinci bir sayfaya gitmeden ayrılmaya karar veren kullanıcıların yüzdesidir.

İyi bir hemen çıkma oranının ne olduğunu merak ediyor olabilirsiniz? Genel kural şudur:

  • %80 + çok kötü
  • %70-80 zayıf
  • %50-70 ortalama
  • %30-50 mükemmel
  • %20 veya altı muhtemelen bir izleme hatasıdır (yinelenen analitik kod, olay izlemenin yanlış uygulanması, üçüncü taraf eklentileri nedeniyle gibi canlı sohbet eklentileri).

Yukarıdaki ölçümler başlamak için iyi olsa da, hemen çıkma oranı sektörler ve sahip olduğunuz içeriğin türüne göre değişiklik gösterir.

Ne olursa olsun, birçok site yöneticisi ve web yöneticisi, bir sitenin çekiciliğinin genel bir göstergesi olarak hemen çıkma oranına çok dikkat eder ve bu sorunlu sayıyı ellerinden geldiğince azaltmak ister. Hatta bazı insanlar, Google’ın yeni makine öğrenme algoritması Rank Brain aracılığıyla hemen çıkma oranının arama sıralamanızı etkileyebileceğini düşünüyor. Bu nedenle, bu ölçüyü optimize etmek sizin menfaatinize olacaktır.

Hemen çıkma oranının yanı sıra, Google Analytics’teki sayfada geçirilen süre metriğini muhtemelen fark etmişsinizdir. Bu, adından da anlaşılacağı gibi, kullanıcıların belirli bir sayfada ortalama olarak ne kadar zaman harcadıklarının bir tahminidir. Sayfada geçirilen sürenin açıkça tanımlanmış bir ölçümden ziyade yaklaşık bir ölçüm olmasının nedeni, Google Analytics’in (ve diğer analiz platformlarının) sayfada geçirilen süreyi doğru bir şekilde hesaplamak için iki tıklama gerektirmesidir. Bir “giriş” tıklaması – tipik olarak kullanıcıyı ilk etapta bir sayfaya getiren bağlantı tıklaması ve bir “çıkış” tıklaması, genellikle onları bir sayfadan uzaklaştıran bir gezinme öğesinin tıklanmasıdır.

Ne yazık ki, bu çok önemli çıkış tıklaması genellikle denklemde eksiktir. Sekmeyi (veya tarayıcıyı) kapatmadan önce hiç birkaç dakika bir sayfayı okuyarak geçirdiniz mi? Google Analytics, söz konusu oturum sırasında önemli çıkış tıklamasını kaçırdığı için sayfada geçirilen süreyi doğru bir şekilde ölçemiyordu. Bu örnekte, bir kullanıcının bir sayfaya tıklaması, 8.000 kelimelik bir blog gönderisinin her son kelimesini okuması ve tamamen memnun kalması önemli değildir – eğer sekmeyi çıkış tıklamadan kapattılarsa, bu oturum bir sıçramadır. Aynı durum, bir kullanıcının başka bir sekmede bir bağlantı açtığı ve sonunda tarayıcısını kapatmadan önce orijinal sekmeyi açık bıraktığı oturumlar için de geçerlidir.

Bu doğal kusurun bir sonucu olarak, birçok pazarlamacı bir metrik olarak hemen çıkma oranına güvenmekten uzaklaşıyor ve bunun yerine bekleme süresi ve kaydırma derinliği gibi sözde “dikkat ölçümlerine” odaklanıyor. Hemen çıkma oranını (ve sayfadaki süreyi) doğru bir şekilde ölçmek çok zordur, ancak yine de hemen çıkma oranlarınızı düşük tutmak çok önemlidir.

 

Yazı dizimizin diğer başlıklarına ulaşmak için okumaya devam edin! Sonraki yazılar:

Hemen Çıkma Oranı Nasıl Düşürülür?

E-Ticaret Sitelerinde Hemen Çıkma Oranını Azaltmanın Yolları